Vücut Sıcaklığının Düşmesi (Hipotermi)
Vücut iç sıcaklığının normal değerin altında olmasına Hipotermi denir. Vücudun
genel ve ilerleyici soğuması hipotermi ile sonuçlanır. Organizma, iç sıcaklığın
birkaç derece düşmesine dayanabilir. Ancak kalp, akciğerler ve beyin gibi
yaşamsal organların sıcaklığı 35°C'nin altına düşerse hipotermi belirtileri ortaya
çıkar. Hipotermi belirtileri vücut iç sıcaklığı düştükçe şiddetlenir.
Hipotermi; hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç döneme ayrılır:
1. Hafif Hipotermi: Vücut iç sıcaklığı 35-32°C arasındadır. Yüzeyel sıcaklık
düşüktür. Bireyde üşüme, titreme, ciltte soğukluk ve solukluk, koordinasyon kaybı, sakinleşme ve dalgınlık hali görülür. Kas işlevi azalır. Metabolizma
hızı azalır.
2. Orta Hipotermi: Vücut iç sıcaklığı 32-26°C arasındadır. 32°C'nin altında
titreme durur. Zihinsel ve fiziksel aktivite yavaşlamıştır. Birey uykulu bir
haldedir. Nabız yavaşlamıştır.
3. Şiddetli Hipotermi; Vücut iç sıcaklığı 26°C’nin altındadır. Nabız bradikardik,
aritmik ve zayıftır. Solunum yavaşlamıştır. Mantık bozulmuştur. Birey koma
halindedir. Vücut iç sıcaklığı 25°C'nin altına düştüğünde ise bilinç tamamen
kapanır, kalp durması sonucu ölüm meydana gelir.
Hipotermi aşırı ısı kaybı, yetersiz ısı üretimi ve hipotalamusun ısı kontrol
yeteneğinin bozulması sonucu gelişir. Hipotermi, kişinin istenmedik bir biçimde
uzun süre soğuğa maruz kalması sonucu olabileceği gibi tıbbi tedavide yapay
olarak da geliştirilebilir. Yapay hipotermi kalp cerrahisinde, metabolizmayı
yavaşlatarak oksijen gereksinimini azaltmak ve kalbi yavaşlatmak amacıyla
kullanılan bir yöntemdir. Yapay hipotermi diğer bazı tıbbi girişimlerde de (örneğin;
beyin ameliyatları) genel ya da yerel olarak kullanılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder